22 Kasım 2011 Salı

Üzümlü Kek (Anne Keki)

Benim için üzümlü kek demek; anneciğimin çok sık yaptığı, beslenme çantama (şimdilerde olmayan bir kavram) konulmasına bayıldığım, içindeki üzümlerin pişerken şişip tombullaştığı, iki renkli ve kahverengi kısımlarını yiyip beyazlarını bırakmamla tıpkı fare kemirmiş hissi uyandıran kek dilimleri demek....

Ne yazık ki, ben anne kekini çok erken kaybettim ama şimdilerde her kek pişirdiğimde eve dolan koku, kızımın tatlı parmaklarıyla içindeki üzümleri tırtıklayıp gerisini bırakması gülümseme sebebim...



Tarif:

Malzemeler

- 4 yumurta

- 2 su bardağı şeker

- 1 su bardağı sıvıyağ

- 1 su bardağı süt

- 1-2 çorba kaşığı kadar kakao

- 1 paket kabartma tozu

- 3,5 su bardağı un

- 1 avuç üzüm



Yumurta ve şeker çırpılır. Süt ve sıvıyağ eklenerek çırpma işlemi sürdürülür. Kabartma tozu ve un karışımaelenir. En son üzümler de katıldıktan sonra, kaşıkla hafifçe karıştırılır ve karışımın yarısı yağlanmış kek kalıbına dökülür. Kalan karışıma kakao eklenir ve beyaz karışımın üzerine dikkatle ilave edilir. 180C önceden ısıtılmış fırında 45 dakika pişirilir. Afiyet olsun

11 Kasım 2011 Cuma

İslim Kebap

Patlıcan serisine şimdilik ara vermeden önce son tarifi de yayınlıyorum...

İslim kebap, Türk Mutfağı’nın en eski yemeklerinden bir tanesi. Hazırlaması kolay, bir gün önce hazırlanabiliyor olması davet sofraları için harika bir alternatif olmasını sağlıyor. Sunuşu güzel ve lezzetli. Eee daha ne olsun...?


Kıymadan içine köfte hazırlayarak veya kuşbaşı etli olarak iki şekilde hazırlanabilir. Ben kuşbaşı eti tercih ediyorum. Daha lezzetli ve özenli oluyor.


Yapılışı ile ilgili anlatacağım çok fazla birşey yok, gayet kolay;

Patlıcanlar pijama şeklinde soyulur ve uzunlamasına dilimlenir. Kızgın yağda kızartılır.

İçine konmak istenen malzeme hazırlanır.

Benim yaptığım şekli ile, kuşbaşı doğranmış et, soğan, biber, bol domates, tuz ve karabiber ile düdüklü tencere pişirilip suyu süzülür.

(Vejeteryansanız, mantar-domates-biber kavurması da oldukça lezzetli oluyor)

İki adet patlıcan dilimi artı şeklinde düz bir zemine koyulur. İç harç konarak, bohça şeklinde kapatılır ve kürdanla tutturulur. Fırında 200C’de 20 dakika pişirilir.


Afiyet olsun


1 Mart 2011 Salı

Fırında Köfte & Patates


Çocukken de severdim, hala severim, kızım da sever…

Biraz 7’den 70’e gibi oldu ama köfte ile patates ikilisini sevmeyen yoktur herhalde. Tabi ki en güzeli kızarmış köfte, kızarmış patates, biber, patlıcan şeklinde olması ama zamanla, milletçe sağlık problemleri yaşamaya başladığımızdan beri kızartmaları terk eder olduk.


Bu yüzden sıklıkla fırında yapıyorum köfte-patates yemeğini. Çok da lezzetli oluyor, tavsiye ederim




Yapılışı:

Sos hazırlanması:

•Zeytinyağı

•1 baş soğan (küp küp kesilmiş)

•3-4 diş sarımsak

•2 adet biber (küp küp kesilmiş)

•4 adet domates (küp küp kesilmiş)

•1 çorba kaşığı domates salçası

•1 bardak su

•Tuz, karabiber, kekik

Zeytinyağı ile malzemeler kavrulur, üzerine su eklenerek pişmeye bırakılır ve sos haline getirilir.


Yağlanmış fırın tepsisine dilimlenmiş patatesler, üzerine köfteler gelecek şekilde dizilir. Hazırlanan sos gezdirilir ve fırına verilir.

180 C’de 60 dakika kadar yeterli.


Domates mevsimi değilse, ben domates yerine yazın hazırladığım konserveleri kullanıyorum, Çünkü mevsim dışı tatsız ve hormonlu her şeyi tüketmekten kaçınıyorum.

Domates konservesi yapılışı için tıklayın.

Nesquik’li Puding


Herhalde anne olmanın en eğitici yanı hayal gücünün her geçen gün artmasıdır. Pek de iştahı olmayan bir çocuğa sahipseniz, ona bir şeyler sevdirebilmek için hergün değişik buluşlara imza atmak mümkün...

Bu puding de nesquiki çok seven kızıma puding pişirirken spontan olarak keşfedildi ve çok sevildi.. Şimdi sık sık yapıyorum.


Hazırlanması gayet kolay, vanilyalı puding tarifindeki gibi pişirilir ancak süt miktarı, 1 kutu nesquikli gerisi normal süt olacak şekilde ayarlanır.

Bir İstanbul Aşığı Yazmış


İstanbul’u gezmek, anlamak, bilmek kimse için çok mümkün değil. O kadar engin bir deniz ki İstanbul, doğma büyümelisi için de aynı...Ziyaretçisi için de.... Lafı uzatmayayım, bir Ankara’lı olarak sadece gezmek için arada gittiğim İstanbul bana hep keyif vermiştir. Ama bir arkadaşım var ki, o hep İstanbul aşığıydı... Dişhekimliğinde doktoralarımızı birlikte yaptığımız benim can ciğer bu arkadaşımın, Ankarada büyüyüp okumasına rağmen hayallerinde hep İstanbul, dolap kapaklarında hep İstanbul manzaraları vardı... Sonunda hayaline kavuştu ve İstanbul’a yerleşti. Artık çok sık görüşemesek de İstanbul’a olan aşkını anlattığı blogunu takip ederek mutlu oluyorum....

Ve İstanbulsever herkese öneriyorum

www.joyistanbul.wordpress.com


*Fotoğraf blogtan alıntıdır.

Bol Çikolatalı Pasta


Şekerhamuru ile kaplanmış, temalara bürünmüş pastalar çok güzel ama benim eşim sıkı bir tatlısever olarak pastanın dış görüntüsünden çok lezzetiyle ilgilenir ve özellikle baskın çikolata sever. Bu yüzden O’na doğumgününde bol çikolatalı, içi çikolata krema ve antep fıstıklı bir pasta yaptım.

Kendisi küçükken iyi çikolatalı pasta yapan birisiyle evlenmek istermiş hep, umarım Allah gönlüne göre vermiştir :)


Bu vesile ile canımın doğumgününü tekrar kutluyorum...

Yılbaşı Sofrası


Yılbaşı sofrası nasıl olursa olsun, yılbaşı çiçekleri mutlaka bulunmalı....

Mutlu yıllar...